Kontak veya termal metamorfizmada kayalar ergimiş magma kütlesi tarafından ısıtılıp köken kaybolduğunda gelişir. Değişen kaya magma kütlesinin etrafını saran kontak kuşağı veya zonu dediğimiz bir alanda belirlenir (aşağıdaki görselde yer almaktadır). Ufak dayk veya sill etrafında santimetre genişliğinde bir zonu olursa da esas kontak metamorfik zonlar kilometrelerce boyunca büyük batolitler (magmatik kütleler) etrafında izlenebilir.

Magma kütlesinin boyutundan bağımsız olarak yan kayaç bileşimi ve ortamdaki su oranı KMZ genişliğini denetleyen öğelerdir. Kireçtaşı gibi kimyasal etkilenen yan kayaçlarda 10 km kalın zon saptanmıştır. Bu gibi durumlarda zon içindeki sıcaklık değişimini gösteren alt zonlar ayrılabilirler. Magmaya yakın zonlarda yüksek sıcaklık mineralleri (granat gibi) oluşurken, uzaklaştıkça düşük sıcaklık mineralleri (klorit gibi) ortaya çıkmaktadır.
Kontak metamorfizma olgusu litosferde her yerde olabilir ancak sığ derinliklerde sıcak magma – soğuk yan kaya bulunuşu ile daha iyi bir şekilde gözlenir. Ayrıca yük basıncının da düşük düzeyde olması kontak metamorfik kaya dokusunun tipik yönsüz olmasını da sağlar.
Çamur taşı ve şeyllerin kontak metamorfizma esnasında bu kayalar fırına yerleştirilmiş gibi “pişirilmiştir”. Bunun sonucu çok sert, çok ufak taneli hornfels denilen kayaca dönüşür (aşağıdaki görsele bakınız). Kaya yönlü basınç etkisi dışında oluştuğundan yönsüz bir dokuya sahiptir. Hornfels köken kayası çok çeşitli bileşimde olabilir, volkanik kül ve bazalt, silt taşı, killi kireçtaşı gibi. Bazı durumlarda granat ve stavrolit gibi iri taneli metamorfik mineraller hornfelse porfiroblastik bir doku verir.

Hornfels ile birlikte aynı anda kuvarsit ve mermerlerde oluşmaktadır, köken kayaçları kuvarslı kumtaşı ve kireçtaşlarıdır. Bu kayalar başka metamorfizma türlerinde de oluşmaktadır.
Bir önceki yazımız olan Metamorfik Etmenlere Neden Olan Kimyasal Aktif Akışkanlar başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.