Kıtaların kaymasını kabul görmesine en önemli engel kıtaların hareketlerini açıklayacak bir işletim mekanizmanın olmamasıydı. Kıtaların ve okyanus tabanların ayrı ayrı değil de beraberce hareket ettikleri ve yayılma sırtlarında yükselen magmayla yeni kabuğun oluştuğu ortaya konulunca, jeologlarla yapılan sohbet ortamlarının çoğunda levha hareketlerinden sorumlu ana süreç olarak iletici bir ısı sisteminin varlığını kabul etmiştir. Oysa sorun bugün de sürmektedir. Peki levhaları harekete geçiren tam olarak nedir?
Levha hareketlerini açıklamak için ısıl iletim hücrelerini kapsayan iki model ortaya atılmıştır. Modelin birinde ısıl iletim hücreleri sadece astenosferde bulunurken;
ikinci modelde bütün mantoda görülürler. İki modelde de yayılma sırtları komşu iletim hücrelerinin Yer’in içine doğru alçalan kısımlarını işaret eder.
Böylece, yayılma sırtlarının ve çukurlar konumları iletim hücrelerinin yardımıyla belirlenir ve litosfer de ısıl iletim hücresinin üzerinde yer alır. Her levha bu şekilde tek bir iletim hücresine karşılık gelir.
Birçok jeolog Yer’in iç ısısının levha hareketlerinde önemli rol oynadığı konusunda birleşse de her iki modelde de açıklanması gereken birçok sorun vardır. İletim hücreleri için gereken ısı kaynağının ve iletimin neden sadece astenosferle sınırlı olduğunu açıklama güçlüğü ilk modeldeki en büyük sorundur. İkinci modelde ısının kaynağı Yer’in dış çekirdeğidir. Ancak ısının dış çekirdekten mantoya nasıl iletildiği hala bilinmemektedir. Ek olarak, iletimin alt mantoyu ve astenosferinin ilişkisini birden sapsadığı hala net bir şekilde açıklanamamıştır.
Bazı jeologlar levha hareketlerinin Yer’in içindeki ısıl iletime ek olarak, “dilim – çekme” ya da “sırt – itme” mekanizmaları sonucunda da olabileceğini düşünür. Bu mekanizmaların ikisi de yerçekimi ile oluşmasına rağmen Yer’in içindeki ısıl farklılıklarına bağlıdır. Dilim – çekme mekanizmasında dalmakta olan soğuk litosfer dilimi, etrafındaki sıcak astenosferden yoğun olduğundan levhanın geri kalanını, kendisi ile birlikte aşağıya astenosferin içine doğru çeker. Litosfer aşağıya doğru ilerledikçe, buna karşılık olarak üste doğru yayılma sırtına bir akış gerçekleşir.
“Dilim – çekme” mekanizmasıyla birlikte “sırt – itme” mekanizması da geliştirilmiştir. Okyanus sırtları Magma yükselmesi sonucunda etrafındaki okyanusal kabuktan daha yüksektir. Yerçekiminin okyanusal litosferi topografik olarak yüksek yayılma sırtlarından çukurlara doğru ittiği düşünülür.
Jeologlar çoğunlukla bazı iletici sistemlerin levha hareketlerinden sorumlu olduğuna inandıkları halde “dilim – çekme” ve “sırt – itme” gibi başka mekanizmaların levha hareketlerine ne ölçüde katıldıkları henüz çözülememiştir. Bununla birlikte, levhaların geçmişte hareket ettiği ve bugün de hareket etmekte olduğu gerçeği hiçbir şekilde kanıtlanmamıştır. Bugüne kadar kapsamlı bir levha hareketi kuramı henüz geliştirilmemiş olup jeologların Yeryuvarı‘nın içi hakkında öğrenecekleri daha pek çok şey vardır.