Kayadan oyma mekânlar bir kaya kütlesinin çeşitli amaçlara hizmet edecek bir boşluk yaratmak için oyularak şekillendirilmesiyle meydana getirilmektedir. İnsan gücü ile açılmış yeraltı boşlukları kaya oyma yapı sınıfına girerken, doğal yollarla oluşmuş mağaralar veya oyuklar bu sınıfa girmemektedir.
Kaya oyma yapılar, farklı jeolojik koşullara ve iklimsel özelliklere sahip dünyanın farklı bölgelerinde inşa edilen bir yapı türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer bir deyişle, bölgenin sahip olduğu fiziksel, kültürel ve sosyal konumu farklı şekillerde kaya oyma yapıların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Kaya oyma yapılar ülkemizde başlıca Kapadokya bölgesinde gözlenmekte olup, bunun yanı sıra daha az yaygın olarak diğer bölgelerimizde de yeraltı açıklıkları bulunmaktadır. Öte yandan, farklı kaya türlerinin oyulmasıyla Mısır’da, Kıbrıs’ta, İtalya’da, İran’da, Ürdün’de, Hindistan’da, İspanya’da, Çin’de ve Etiyopya’da farklı amaçlar için kaya oyma mekânlar oluşturulmuştur.
Hindistan’da kaya oyma yapılar daha çok mezar ve ibadethane olarak kullanılırken, Çin’in Loess platosu gibi bazı bölgelerinde 40 milyona yakın insan “Yaodong evi” denilen kaya oyma yapıları yaşama alanı olarak kullanmaktadır. Kaya oyma yapıların genel olarak gelişi güzel bir iç geometriye sahip olmalarına rağmen, özellikle ibadet amaçlı açılan boşluklarda geleneksel mimaride kullanılan kemer, kolon, kubbe, tonoz gibi formların oyularak oluşturulduğu da görülebilmektedir. Kaya oyma mekânların oluşturulmasında, kaya kütlesinin kolay şekillendirilebilme özelliği en önemli etkendir.
Kaya oyma yapıların ortaya çıkmasında güvenlik ve savunma, ekonomi, zaman, kültür, iklim ve sosyal yapı olmak üzere altı ana etken ön plana çıkmaktadır. Erguvanlı ve Yüzer, Kapadokya bölgesindeki kaya oyma yapıların ortaya çıkmasındaki çevresel ve antropojenik faktörleri altı ana grupta değerlendirmişlerdir:
a) Bölgedeki iklimsel koşulların ani değişimleri
b) Kayaçların termal yalıtım özellikleri
c) Kayaların kendi kendini tutma özelliğine bağlı olarak kaya kütlesi içinde kazı imkanı
d) Kayaçların kolay işlenebilir olması
e) Düşman saldırılarına karşı korunma ile saklanma ve kamuflajdan kaynaklanan savunma üstünlüğü
f) Deprem ve volkanizmadan kaynaklanan doğal afetlere karşı korunma
Kaya oyma yapılar işlevlerine göre yaşam ve savunma amaçlı, ibadet mekânı ve mezar yapısı olmak üzere dört ana sınıfa ayrılabilir. Kapadokya’daki Bizans kültürünü yansıtan kaya oyma boşluklar sadece mezar ve kiliselerden değil, aynı zamanda manastır ve yaşam alanlarından da.
Kapadokya bölgesinde 1500 yıldan daha yaşlı birçok kaya oyma yapı bulunmakta olup, bunların dış görünümleri doğal morfolojiye uygun bir yapı sergilerken, iç mekânlarında ise oldukça karmaşık ve detaylı bir yapının olduğu gözlenmektedir. Farklı boyut ve şekillerde kazılmış olan bu yeraltı açıklıkları günümüzde de konaklama, yaşam ve depolama amaçlı kullanılmaktadır.
Kalın, masif tüfler içerisinde açılmış olan bu yapılar birkaç yüzyıldır ilksel bütünlüklerini korumalarına rağmen, bazı lokasyonlar da kısmi göçmeler ve yenilme izleri gözlenmektedir. Bu yapıların büyük bir kısmının kültürel bir varlık olması nedeniyle korunmaları ve gelecek nesillere aktarılmaları büyük önem taşımaktadır. Bundan dolayı, kaya oyma yapılarda meydana gelen duraysızlıkların neden olduğu afet durumunun iyileştirilmesine yönelik çalışmalar son dönemlerde artış göstermiştir.