Son yüzyıllarda dünyadaki ekonomik düzen değişmiş, sömürgeciliğin gelişmesi ile birlikte sermaye birikimi artmış, bazı bölgeler ticaret ve ekonomi merkezi haline dönüşmüştür. Kontrolsüz nüfus artışı ve yoğun yapılaşma bu yerlerde bir ulaşım sorununu doğurmuştur.
Ulaşım sorununu çözmek amacıyla kullanılan, 1860 yılında yapımına başlanan ve 1863 yılında tamamlanan 6 km. uzunluğundaki Londra’da ki yeraltı demiryolu sistemi dünyanın ilk metrosu ve daha sonra 1868 yılında New York Metrosu dünyanın 2. metrosu olarak hizmete girmiştir. Ayrıca; İstanbul’da bulunan Karaköy tüneli, 1875 yılında işletmeye açılmıştır ve dünyanın 3. metrosu olarak bilinmektedir.
İstanbul metrosu tarihi çok eskilere dayanan bir düşünce olmasına karşılık ancak 20. yüzyılın sonlarında gerçek anlamıyla hayat bulmuştur. İstanbul, 1876’da yapılan “Tünel” ile toplu taşımada metronun öncüleri arasındaydı. İstanbul için kamu yararı ve ulaşım rahatlığı göz önüne alınarak 1912’den bu yana çeşitli firmalar tarafından yapılmış öneriler olduğu bilinmektedir.
İstanbul’da geniş kapsamlı bir metro yapılması fikrinin 1908’de ortaya çıktığına dair kayıtlara İETT arşivinde rastlanılmaktadır. “Mecelle-i Umur-ı Belediye”nin 3. Cildinde Mecidiyeköy ile Yenikapı arasında bir metro imtiyazı verildiğine dair kayda rağmen, projenin gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Yine 1912’de bir Fransız mühendisin Karaköy-Şişli arasında bir hat önerdiği ve Kurtuluş’a doğru bir giriş yaptığı anlaşılmaktadır. İlk etraflı projeye ise 1912’de rastlanılmıştır.