Diyoritlerle, gabroları ayırt etmede renk indisi ayırtman bir kriter olmayıp, sadece içerdikleri plasjiyoklasın % anortit içeriği esas alınmaktadır. Buna göre diyoritlerde plajiyoklasın anortit içeriği %50’den düşüktür. Daha önceki “Diorit ve özellikleri” konumuzda bahsetmiştik. Dileyen diğer konumuzda da diyoritlerin özelliğine bakabilir. Bu konumuzda diyoriti biraz daha detaylıca inceleyeceğiz. Diyoritlerin dokusu, mineralojik bileşimi, alterasyonu, ekonomik önemi, bulunuşu ve oluşumu gibi başlıklara ayırarak diyoriti detaylı şekilde sizlere anlatacağız. O halde diyoritin dokusu ile başlayalım.
Diyorit Dokusu: Bunlar genellikle yarıözşekilli taneli, bazen de özşekilsiz taneli doku gösterirler. Hornblend eğer tıknaz prizmalar yerine her doğrultuya yönelmiş iğneler şeklinde bulunuyorsa o zaman “asiküler diyorit” dokusu meydana gelir. Önemli fakat az rastlanan bir doku türü de “orbüküler doku” olarak karşımıza çıkmaktadır.
Diyorit Mineralojik Bileşimi: Kuvars, açık renkli minerallerin en çok %5’i kadar bulunabilir, %5 – %20 arasında olursa önceki konularımızda da belirttiğimiz gibi kayaca “kuvarslı diyorit” ismi verilir. Alkali feldispatlar tüm feldispatların en çok %10’unu oluşturur, geri kalanı ise plajiyoklaslardır. Renk indisi 10 – 25 arasında olanlara “löko-diyorit“, 50 – 90 arasında olanlara ise “mela-diyorit” denilir.
Diyoritlerdeki plajiyoklas çoğunlukla andezin olup bazen oligoklas da olabilmektedir. Zonlu kristaller, granit ve granodiyoritlerdekine nazaran daha bol gözükürler. Genellikle normal zonlanma egemen olmakla beraber, ters zonlanma veya sık yön değiştiren zonlanmalara da rastlanmaktadır. Bu sonuçlar özellikle hornblendce zengin diyoritlerde sık görülürler. Potasyumlu feldispat varsa bu hemen hemen daima ortoklasdır. Mikroklin nadir olup pertit çok seyrek görülür. Ortoklasın plajiyoklasla sınır yaptığı kısımlarda mirmekit olağandır. Kuvars kaima interstisiyeldir. Çoğunlukla ortoklas ile mikrografik büyüme gösterir.
Diyoritlerin egemen mafik minerali hornblenddir. Bu ekseriyetle yeşil olup nadiren kahverengi türü görülür. Bazen kısa, tıknaz prizmalar bazen de iğneler şeklindedir. Bazı hallerde inklüzyonlardan dolayı süzgeç dokusu gösterdiği de olur. Hornblendin biyotit tarafından kısmen yerinin alması sıkça gözlenir. Biyotit ise genellikle kahverenkli olup nadiren yeşil renkte bulunur.
Diyoritte kuvars miktarı artarsa biyotitte bollaşır. Normal diyoritlerde muskovit bulunmaz ancak kuvarsca zengin olanlarda görülür. Bazı diyoritlerde renksiz veya soluk yeşil diyopsitik ojit ve ek olarak hipersten miktarı hornblend miktarını aşabilir. Hatta bazen yalnız biyotitli veya yalnız piroksenli diyoritlerde ortaya çıkarlar. En bazik diyoritlerde daha olivin çok nadiren görülür.
Diyoritlerin tali mineralini apatit, zirkon sfen ve magnetit oluşturur. Özümleme yoluyla bileşimi değişmiş diyoritlerde granat, spinel, kordiyerit, andaluzit ve sillimanit gibi daha çok metamorfik kayaçların karakteristiği olan minerallerde gözükebilir.
Diyoritlerde Alterasyon: Diyoritlerdeki zonlu plajiyoklaslar ekseriya “selektif alterasyon” gösterir. Örneğin sodyumlu bantlar taze kaldıkları halde daha kalsik bantlar örtüştürülebilirler. Ya da bazıbantlar serisitleşip diğerleri kaolinleşebilir veyahut da taze kalabilirler. Biyotitin tipik alterasyonu kloritleşme olup olay aynı zamanda biyotitden itibaren küçük sfen tanelerinin oluşmasına yol açar.
Diyoritlerin Bulunuş ve Oluşumu: Diyoritler genellikle değişik koşullarda ortaya çıkarlar. Bir kısmı büyük granodiyorit plutonlarının kenar fasiyesi, diğer bir kısmı yine bu plutonlar ile ilgili olarak nispeten küçük ayrı kütleler halinde, bazıları da gabroların kenar fasiyesi olarak da gözükürler. Bu durum diyoritlerin iki değişik ve zıt mekanizma ile oluşabilmelerinin bir sonucudur. Yani diyoritler gerek granitik magmanın, karbonatları veya bazik lavları özümlemesi yoluyla, gerekse bazik magmanın sialik malzemeyle buluşması sonucunda meydana gelelebilirler. Özümleme dışında normal bir diferansiasyon mekanizması da diyoritlerin kenar fasiyesi olarak gözükmelerini açıklayabilir.
Diyoritlerin Ekonomik Önemi: Diyoritlerde ortomagmatik evreye ait titanlı demir ve fosfat yatakları görülür. Siyenitlerdeki demire karşılık bunlarda titanlı demirin mevcudiyeti artan bazikliğin bir sonucudur. Pegmatitik ve pnömatolitik evrelere ait başlıca Fe, Cu, Au ve As yatakları mevcuttur.