Su bazlı sondaj akışkanları iç fazı ve dış fazları genellikle tatlı su veya tuzlu sudan oluşan akışkanlardır. Ucuz, kolay temine edilebilir oluşu ve çoğu sondaj problemlerinin üstesinden gelebiliyor oluşundan kaynaklı su bazlı akışkanlar en yaygın kullanılan sondaj akışkanı türüdür. Su bazlı sondaj akışkanları; İnhibitiv, İnhibitiv olmayan ve Polimer kökenli akışkanlar olarak sınıflandırılır.
İnhibitiv akışkanlar
Kil şişmesini geciktiren ve katyonların varlığı yoluyla inhibisyona girenler; tipik olarak Sodyum (Na +), Kalsiyum (Ca 2+) ve Potasyum (K +). Genel olarak, K+ veya Ca2+ ya da ikisinin bir kombinasyonu kil dağılımını engeller. Bu sistemler genellikle hidratlanabilir killeri ve hidratlanabilir kil içeren kumları delmek için kullanılır (Amoco, 1994).
İnhibitiv olmayan akışkanlar
Kil şişmesini önemli ölçüde önlemek için genellikle kostik soda veya kireç içeren doğal kil veya ticari bentonitlerden meydana gelir. Bunlar ayrıca; linyit, lignosülfonatlar ya da fosfatlar gibi çözünebilirleri veya dağıtıcıları da içerebilir. İnhibitif olmayan akışkanlar genellikle spud çamurları olarak kullanılır (Amoco, 1994).
Polimer akışkanlar
Polimerler akışkanlar sondaj çamurlarını; viskozite etmek, filtrasyon özelliklerini kontrol etmek, katı maddelerini dağıtmak veya kırıntıları kapsüllemek için kullanılmaktadır. Polimer sistemlerinin termal stabilitesi 400°F‘ye kadar çıkabilir. Bu akışkanlar, bir önleyici katyonun kullanılmasına bağlı olarak inhibe olmayan veya inhibe edici iki şekilde olabilir (Amoco, 1994).